Kütahya, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle Anadolu’nun gözde şehirlerinden birisidir. Friglerden Bizansa, Selçuklulardan Osmanlı’ya uzanan zengin bir geçmişe sahiptir. Bu zenginlikleri korumak ve gelecek nesillere aktarmak için kurulan Arkeoloji Müzesi, şehrin kültürel hafızasının önemli bir parçasıdır. ‘’Kütahya’daki Arkeoloji Müzesi, bu sebeple Medrese olarak 1341 yılında
Germiyan Beylerinden Umur bin Savcı tarafından yaptırılmış Vacidiye Medresesi olarak anılan yapı da faaliyetini sürdürmektedir. Kesme taştan inşa edilen yapının girişi Selçuklu sanatının özelliklerini yansıtmaktadır. Kapıları kubbeli orta mekâna açılan dokuz küçük odası vardır. Müzede Geç Miyosen
döneminden itibaren Paleolitik, Kalkolitik, Eski Tunç, Hitit, Frig, Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu, Osmanlı dönemlerine ait eserler sergilenmektedir. Müzenin en önemli eserlerinden birisi de Amazonlar Lahdidir. Çavdarhisar Aizanoi'de yapılan kurtarma kazılarında bulunan bu lahit dünyada
bulunan sayılı Amazon Lahitleri içinde en sağlam olanlarındandır. Müze 1965 yılında açılmıştır.’’ Ta ki 2024 yılında kapısının kapatılmasına kadar.

İşte geçtiğimiz günlerde memleketime yaptığım ziyarette müzenin kapalı olduğunu görmek, içimde hem bir boşluk, hem de hayal kırıklığı yarattı.
28 KÜTAHYA Kütahya Müzesi Genel Yeni Müze Binası Yapımı 02 Şubat 2024  Çalışmalar Tamamlanıncaya Kadar Müzenin kapatılması sebebi, yeni bir müze binası yapımına başlanmış olması(2017 yılında) .

8 yıldır süren bir inşaat süreci var. Yeni müze modern ve daha geniş bir alan vaat ediyorsa bu geleceğe dair umut verici bir adım, ancak bu sürecin şeffaf yönetilmemesi, ziyaretçilere ve şehre bir süreliğine kültürel ve tarihi açıdan kapıların kapatılması, eleştirilmesi gereken bir durumdur.
Kütahya, sadece çini ve porseleniyle değil, arkeolojik mirasıyla da tanınan bir şehirdir. Bu mirasın sergilenememesi, şehrin tarihine erişim imkânını kısıtlamaktadır. Ayrıca, şehir dışından gelen ziyaretçiler için bu kapanış, Kütahya’nın kültürel cazibesini azaltmaktadır. Kültürel yatırımlar sadece
bina yapmakla sınırlı olmamalıdır; bu sürecin halkla paylaşılması, bilgilendirme ve ara dönem sergilerle halkın sürece dâhil edilmesi önemlidir. Yeni müze elbette umut vericidir. Modern sergileme teknikleri, geniş alanlar ve daha kapsamlı koleksiyonlarla Kütahya, tarihini daha güçlü şekilde sunabilir. Ancak bu süreçte yaşanan şeffaflık
eksikliği ve kültürel erişim boşluğu, kamuoyunun eleştirisine açıktır. Kültürel ve tarihi miras, sadece gelecek için değil, bugünün şehir yaşamı ve kimliği için de yaşatılmalıdır. Kütahya Arkeoloji Müzesi’nin yeni hali, şehrin tarihine olan ilgiyi artırabilir. Ama bu süreç, şehir halkı ve ziyaretçilerle paylaşıldığında anlam kazanacaktır. Kütahya Arkeoloji Müzesinin kapısı kapalı olabilir, ama bu kentin tarihine sahip çıkma sorumluluğumuz hala açık. Yetkililere düşen görev
yeni müzenin hızla tamamlanmasını sağlamak, eserleri korumak ve Kütahya’ya hak ettiği yeni  müzesine kavuşturmaktır. Unutmayalım ki geçmişine sahip çıkmayan toplumların geleceği de belirsizdir.


Tarihine sahip çıkmak, aslında geleceğimizi korumaktır.


 

 

 

Kütahya Müzesi (eski bina) 

 

 

Kütahya Müzesi (eski bina iç)

 

Amazonlar Lahdi

 

 

Yeni Müze İnşaatı

 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı.

Yorum Yaz


En fazla 500 karakter. 500 karakter kaldı.