Gönüllü Yazar/Paylaşımcı - Leyla İrten


Antalya’nın kültür ve sanat etkinliklerini planlayan, hayata geçiren kültür müdürleri ile, bir gönüllü sanat paylaşımcısı olarak hazırladığım yazı dizisinde, Kepez, Konyaaltı, Muratpaşa, Aksu ve Döşemealtı belediyelerini de  tamamladıktan sonra Antalya Büyükşehir Belediyesinin bu konularla ilgili birimi ile, Antalya Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Başkanı Okan Yavuz ve  Antalya Büyükşehir Belediyesi'nde Kent Tarihi ve Tanıtımı Dairesi Başkanı İsmail Oskay ile sohbet etmek gerçekten önem taşıyor. 

Antalya, sıradan bir yerleşim yeri değil, her türlü geçmiş/günümüz doğal/iklimsel/tarihi imkana sahip, bünyesinde listelerce zenginliği barındıran, tarih, kültür, doğal oluşumlar, “ne ararsan var” türünden bir hazine.

Her bir anı ile her bir köşesi ile sürekli sürprizler sunan bu şehirde yaşayanlarla, bu şehrin yerel yönetiminin kurduğu, kuracağı bağlar gerçekten çok önemli ve anlamlı.

 

Okan Bey, Antalya Büyükşehir Belediyesi'nde Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı olarak hangi görevleri üstlendiğinizden bahsedebilir misiniz?

Antalya Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı olarak çok geniş bir yelpazede görevler üstleniyoruz. Şehrimizin kültürel ve sanatsal hayatını zenginleştirmek amacıyla yıl boyunca festival, şenlik, konser, sempozyum, söyleşi ve benzeri etkinliklerin planlanması ve hayata geçirilmesinden sorumluyuz.

Görevlerimiz yalnızca etkinlik düzenlemekle sınırlı değil; aynı zamanda kültürel mirasın korunması, sanatın ve sanatçının desteklenmesi, halkın kültür-sanata erişiminin kolaylaştırılması gibi önemli misyonları da üstleniyoruz. Altın Portakal Film Festivali, Antalya Uluslararası Piyano Festivali  gibi köklü organizasyonları gerçekleştirmenin yanı sıra, yerel sanatçılarla iş birliği içinde mahallelere, ilçelere yayılan kültürel etkinlikler düzenliyoruz.

Kültürel altyapıyı güçlendirmek, kültür merkezlerini, kütüphaneleri halkın kullanımına sunmak ve bu alanlarda sürekli etkinlikler organize etmek de önemli görevlerimiz arasında.

Bütün bu çalışmaları gerçekleştirirken kentimizin doğal, tarihi ve kültürel zenginliğini göz önünde bulunduruyor, farklı yaş ve ilgi gruplarına hitap edecek şekilde etkinliklerimizi çeşitlendiriyoruz. Amacımız, Antalya’yı yaşayan bir kültür-sanat kenti haline getirerek hem yerel halkı hem de ziyaretçileri bu zenginlikle buluşturmak.

Son olarak şunu da eklemek isterim. Antalya, son yıllarda kültür, sanat ve turizm alanındaki başarılarının yanı sıra gastronomi alanında da kendini göstermeye başladı. Bu çerçevede Antalya Gastronomi Festivali, şehrin zengin mutfak mirasını tanıtmak, yerel ürünleri ve üreticileri desteklemek, gastronomi turizmini canlandırmak amacıyla düzenlediğimiz önemli bir etkinliktir.

Okan Bey, bir üyesi olduğum Antalya Kent Konseyi Kültür Sanat grubunda da çokça değindiğimiz konular doğal olarak bu şehrin kültür sanat etkinliklerinin planlaması. İncelediğimizde şehrin tüm ilçelerinde de çok önemli kültür sanat etkinlikleri gerçekleşmekte. Bu etkinliklerin koordinasyonu anladığım kadarı ile Büyükşehir Belediyesinden beklenmekte. Büyükşehir Belediyesinin kültür sanat etkinlikleri yönetimi ve koordinasyonundan bahseder misiniz?

Evet, dediğiniz gibi Antalya’da kültür ve sanat etkinliklerinin koordinasyonu konusunda Büyükşehir Belediyesi olarak önemli bir sorumluluk üstleniyoruz. Öncelikle, Ulusal Bayramlar ve resmi törenler Valilik koordinasyonunda yürütülüyor; biz de bu kapsamda üzerimize düşen görevleri büyük bir titizlikle yerine getiriyoruz.

Bunun dışında düzenlenen pek çok kültürel ve sanatsal etkinlikte ise yerel derneklerin, sivil toplum örgütlerinin, Antalyalı sanatçıların ve kültür insanlarının taleplerini dikkate alıyoruz. Onlardan gelen proje ve etkinlik önerilerini değerlendiriyor, uygun olanları kendi yıllık etkinlik programımıza dahil ediyoruz. Bu işbirlikçi yaklaşım, şehrin kültür sanat hayatının çeşitlenmesini ve daha kapsayıcı bir hale gelmesini sağlıyor.

Vatandaşlarımız, sanatçılar ve kurumlar bize resmî başvurular yoluyla ulaşabilecekleri gibi, sosyal medya hesaplarımız üzerinden de rahatlıkla iletişime geçebiliyorlar. Bu açık iletişim kanalları sayesinde hem kültür sanat projelerini daha geniş bir tabana yayabiliyor, hem de farklı kesimlerin sesini etkinliklerimize yansıtabiliyoruz.

Antalya’nın her köşesinde kültür ve sanatın yaşaması ve herkesin bu etkinliklere katılım sağlaması için kapsayıcı ve katılımcı bir yaklaşımı önceliyoruz.

Okan Bey sizce bu etkinlikler ortak bir planlamayla belli bir politikaya dayalı olarak düzenlenmesi konusunda görüşünüzü alabilir miyim?

Kültürel etkinliklerin ortak bir planlama ve belirli bir politika çerçevesinde düzenlenmesi, dengeli bir şekilde yürütülmelidir. Böyle bir yaklaşım, toplumsal birlikteliği desteklerken tüm kültürel çeşitliliği ve bireysel yaratıcılığı da koruyacak bir anlayışla geliştirilmelidir. Başarılı bir kültürel politika, sadece belirli bir grubun değil, tüm toplumun kültürel zenginliğine saygı göstermeyi temel ilke olarak benimsemelidir.

İsmail Bey siz de Antalya Büyükşehir Belediyesi'nde Kent Tarihi ve Tanıtımı Dairesi Başkanı olarak görev yapıyorsunuz ve Daire Başkanlığı olarak siz de birçok kültür sanat etkinliği düzenliyorsunuz. Kültür ve sanat etkinliklerini nasıl planlıyorsunuz ve organize ediyorsunuz ve bu etkinlikleri planlarken ve düzenlerken en büyük zorluklar nelerdir?

Kültür ve sanat etkinliklerini planlarken öncelikle kentin kültürel dinamiklerini ve ihtiyaçlarını göz önünde bulunduruyoruz. Etkinliklerimizin planlamasında yerel sanatçılar, sivil toplum kuruluşları, üniversiteler ve farklı kültürel yapılarla kurduğumuz iş birlikleri çok önemli bir rol oynuyor. Her etkinliğin içeriği, hedef kitlesi ve amacı doğrultusunda detaylı bir hazırlık süreci yürütüyor, mekân seçiminden tanıtıma, lojistikten sanatçı koordinasyonuna kadar tüm aşamaları titizlikle organize ediyoruz.

Bu süreçte karşılaştığımız en büyük zorluklardan biri, çok çeşitli kültürel beklentilere aynı anda yanıt verebilmek. Antalya gibi kültürel açıdan zengin ve dinamik bir şehirde farklı yaş grupları, kültürel geçmişler ve ilgi alanlarına hitap etmek için dengeli bir program oluşturmak ciddi bir planlama gerektiriyor. Ayrıca bütçe kısıtları, zaman zaman yaşanan teknik ve lojistik sorunlar ile hava koşulları gibi dış etkenler de organizasyon sürecinde zorluk yaratabiliyor. Ancak tüm bu zorluklara rağmen, Antalya’nın kültür sanat hayatına katkı sağlamak ve kent halkına zengin bir kültürel deneyim sunmak için özveriyle çalışıyoruz.

Antalya halkının kültür sanat etkinliklerine katılımını ölçümleyebiliyor musunuz?

Antalya halkının kültür ve sanat etkinliklerine katılımını sayılarla ya da geribildiirmlerle takip ediyoruz. Sayılarla derken, sergi ve müze ziyaret kayıtları üzerinden düzenli ölçümler yapıyoruz. Antalya Kent Tarihi Sergisi, Manavgat Yörük Müzesi, Antalya Oyuncak Müzesi ve Behlül Dal Sinema Müzesi gibi Büyükşehir Belediyesi sorumluluğunda olan sergi ve müzelerde ziyaretçi kayıtlarını titizlikle tutuyor, ziyaretçi sayılarını düzenli olarak analiz ediyoruz.

Bunun yanı sıra, düzenlediğimiz festival ve büyük etkinliklerin girişlerinde, güvenlik görevlilerimiz vasıtasıyla katılımcı sayımını gerçekleştiriyoruz. Ayrıca, kütüphanelerimizde giriş kapılarında bulunan sayım cihazları sayesinde günlük ziyaretçi sayılarını da sistemli bir şekilde takip edebiliyoruz.

Öte yandan,geribildirimleri ile de halkın nabzını tutuyoruz; yerel sanatçılar, sivil toplum kuruluşları ve kültür insanlarıyla sürekli diyalog kurarak toplumsal ilgi, beklenti ve geri bildirimleri doğrudan gözlemleme fırsatı buluyoruz.

Bu iki yönlü takip yöntemi sayesinde, düzenlediğimiz etkinliklerin kent yaşamındaki karşılığını daha iyi anlayabiliyor ve kültür-sanat politikalarımızı bu doğrultuda sürekli geliştirmeye çalışıyoruz.

İsmail Bey, yerel sanatçılar ve topluluklarla nasıl bir iş birliği içerisindesiniz?

Yerel sanatçılar ve topluluklarla güçlü bir iş birliği içerisindeyiz. Bu anlamda en somut örneklerden biri, Bülent Ecevit Kültür Merkezi’nin yeniden canlandırılması oldu. Uzun yıllar atıl durumda bulunan bu merkez, Belediye Başkanımız Sn. Muhittin Böcek’in girişimleriyle kapsamlı bir tadilattan geçirilerek Antalyalı sanatçıların buluşma noktası haline geldi. Geçtiğimiz iki yıldır yoğun bir şekilde kullanılan merkezde, yerel sanatçıların sergilerine düzenli olarak yer veriyor, bu alandaki önemli bir boşluğu dolduruyoruz. Bunun yanı sıra, merkezde söyleşiler ve toplantılar düzenleyerek kültürel paylaşıma katkı sağlıyoruz. Sivil toplum kuruluşları ve üniversitelerle kurduğumuz iş birliği sayesinde, kültür-sanat alanında ortak projeler üretmeyi ve daha geniş kitlelere ulaşmayı hedefliyoruz. Ayrıca, bu yıl dördüncüsünü düzenleyeceğimiz Uluslararası Antalya Yörük-Türkmen Festivali kapsamında, çok sayıda sanatçıyı ve kültür insanını bir araya getiriyoruz. Festival sürecinde sadece yerel Yörük dernekleriyle değil, aynı zamanda yurt dışındaki Türk topluluklarıyla da yakın ilişkiler kurarak, onların kültürel mirasını yaşatmaya ve daha görünür kılmaya özel bir önem veriyoruz.

Bu etkinlik, sadece geleneksel kültürümüzü tanıtmakla kalmayıp, farklı coğrafyalarda yaşayan topluluklarla da güçlü kültürel bağlar kurmamıza vesile oluyor. Böylece Antalya’nın kültürel çeşitliliğini uluslararası düzeyde görünür hale getiriyoruz.

Kültür ve sanat etkinlikleri için hangi kaynakları kullanıyorsunuz? Özel sektör veya devlet desteği sağlanıyor mu?

Kültür ve sanat etkinlikleri için kullandığımız kaynaklar hem entelektüel sermaye hem de mali destekler üzerinden şekilleniyor. Kültür alanındaki faaliyetlerin (örneğin sergi ve söyleşilerin) planlanması ve organizasyonu büyük ölçüde uzman çalışanlarımızın bilgi ve birikimi sayesinde gerçekleşiyor; bu noktada kadromuz önemli bir görev üstleniyor. Ayrıca, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşlarıyla kurduğumuz iş birlikleri sayesinde hem içerik üretimi hem de organizasyon süreçlerinde güçlü bir sinerji oluşturuyoruz. Mali kaynaklarımız ise büyük ölçüde Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin bütçesinden karşılanıyor. Bunun yanında, özellikle büyük etkinliklerde sponsorluk desteklerinden de yararlanıyoruz. Bu dengeli yapı sayesinde hem insan kaynağı hem de mali kaynakları etkin bir şekilde kullanarak Antalya’nın kültür sanat hayatına değer katmaya devam ediyoruz.

İsmail Bey; Antalya’nın kültürel mirasını koruma ve tanıtma konusunda ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?

Antalya’nın kültürel mirasını koruma ve tanıtma amacıyla yürüttüğümüz çalışmaların başında, her yıl düzenlediğimiz Uluslararası Antalya Yörük-Türkmen Festivali geliyor. Bu festival, bölgenin köklü Yörük kültürünü yaşatmak, tanıtmak ve gelecek nesillere aktarmak amacıyla önemli bir platform sağlıyor.

Bunun yanı sıra, Antalya’nın zengin arkeolojik mirasını görünür kılmak için belgesel çekimleri gerçekleştiriyor, tarihi zenginliklerin daha geniş kitlelere ulaşmasını hedefliyoruz. Somut olmayan kültürel mirasın korunması amacıyla sözlü tarih çalışmaları yürütüyor, yerel halkın hafızasında yaşayan değerleri derleyerek kayıt altına alıyoruz. Ayrıca, kent tarihine ışık tutan sergiler ve söyleşiler düzenleyerek hem yerel halkın hem de ziyaretçilerin Antalya’nın kültürel birikimiyle daha yakından buluşmasını sağlıyoruz.

Şehrimizin tanıtımını daha etkili bir şekilde yapabilmek için Antalya’nın tarihi, kültürel ve doğal değerlerini anlatan kitaplar, broşürler ve haritalar da yayımlıyor, bu yayınları hem yerelde hem de katıldığımız etkinliklerde ziyaretçilere sunuyoruz.

Bu bütüncül çalışmalar sayesinde, Antalya’nın tarihsel derinliğini korurken, kültürel zenginliğini canlı, erişilebilir ve sürdürülebilir bir şekilde geleceğe taşımayı hedefliyoruz.

İsmail Bey, Antalya’nın kültürel ve sanatsal yaşamını geliştirmek için gelecekte planladığınız projeler nelerdir?

Antalya’nın kültürel ve turistik geleceğini güçlendirmek amacıyla birçok alanda kapsamlı çalışmalar yürütüyoruz.

Şu anda, şehrimizin doğal, tarihi ve kültürel değerlerini sürdürülebilir bir yaklaşımla korumak ve Antalya’yı dünya ölçeğinde daha güçlü bir kültür ve turizm merkezi haline getirmek amacıyla, kapsamlı bir Turizm Master Planı üzerinde çalışıyoruz.

Bunun yanı sıra, Akseki ve İbradı havzasındaki geleneksel düğmeli evlerin UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'ne alınması için özel bir proje hazırlığı içindeyiz. Bölgenin özgün mimari mirasını koruyarak tanıtmak, kültürel kimliğimizi gelecek nesillere aktarma hedeflerimiz arasında öncelikli yer tutuyor.

Yakın gelecekte ise, Antalya’nın kültürel çeşitliliğini daha geniş kitlelerle buluşturacak iki önemli projeyi hayata geçirmeyi planlıyoruz:

Bunlardan ilki, Antik Kentler Festivali. Bu festival ile Antalya’nın sahip olduğu benzersiz arkeolojik mirası daha görünür kılmayı, antik kentlerimizi birer kültür ve sanat sahnesi haline getirerek hem yerel halkı hem de uluslararası ziyaretçileri bu zenginliklerle buluşturmayı hedefliyoruz.

İkinci büyük projemiz ise, Yaşayan Yörük-Türkmen Köyü projesi. Bu proje kapsamında, geleneksel Yörük yaşamını canlandıran bir kültür köyü kurarak, ziyaretçilere sadece izlemekle kalmayacakları, birebir deneyimleyebilecekleri bir kültürel alan oluşturmak istiyoruz. Böylece, Yörük-Türkmen kültürünün özgün yaşam biçimini, el sanatlarını, müziğini ve gastronomisini canlı bir ortamda yaşatma ve tanıtma fırsatı sunacağız.

Tüm bu projelerle hedefimiz; Antalya’nın tarihi ve kültürel zenginliklerini yalnızca korumakla kalmayıp, onları yaşayan ve gelişen değerler haline getirmek.

İsmail Bey, kültür sanat etkinliklerinin başarısını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Kültür ve sanat etkinliklerinin başarısını değerlendirirken hem nicel hem de nitel kriterleri dikkate alıyoruz. Ziyaretçi sayıları, katılım oranları ve etkinliklere gösterilen ilgi gibi somut verileri düzenli olarak takip ediyoruz. Kütüphanelerimizde, müzelerimizde ve sergilerimizde tuttuğumuz ziyaretçi kayıtları bu anlamda bize önemli bir ölçüm imkânı sunuyor. Ancak sayılar kadar önemli olan bir diğer unsur da katılımcıların etkinliklerden aldıkları memnuniyet ve ortaya çıkan kültürel etkileşimdir. Bu nedenle, yerel sanatçılar, sivil toplum kuruluşları ve üniversitelerle sürekli bir diyalog içinde kalarak, etkinliklerin toplumsal karşılığını da enformel yollarla gözlemliyoruz. Katılımcıların geri bildirimlerini önemsiyor, kültür sanat yaşamının şehrin sosyal dokusu üzerindeki etkilerini dikkatle değerlendiriyoruz. Başarıyı yalnızca katılım oranlarıyla değil, kültürel hafızaya yapılan katkı ve toplumda oluşturulan kalıcı etkiler üzerinden de ölçmeye çalışıyoruz.

Halktan gelen geri bildirimleri nasıl değerlendiriyorsunuz ve bu geri bildirimlere nasıl yanıt veriyorsunuz?

Halktan gelen geri bildirimleri kültür ve sanat çalışmalarımızın doğal bir parçası olarak görüyoruz ve bu geri bildirimleri son derece ciddiyetle değerlendiriyoruz. Geri bildirimler çoğunlukla etkinlik sonrası yapılan görüşmeler, doğrudan yapılan yazılı başvurular, sosyal medya yorumları ve enformel görüşmeler yoluyla bize ulaşıyor. Ayrıca yerel sanatçılar, sivil toplum kuruluşları ve üniversitelerle kurduğumuz diyalog ağı sayesinde halkın beklentilerini ve önerilerini doğrudan öğrenebiliyoruz. Gelen her türlü görüş ve öneriyi dikkatle inceleyerek, hangi alanlarda güçlenmemiz gerektiğini ya da hangi yeni ihtiyaçların doğduğunu anlamaya çalışıyoruz. Bu doğrultuda programlarımızı güncelliyor, içeriklerimizi geliştiriyor ve yeni projeler üretirken halkın sesine mutlaka kulak veriyoruz. Yanıtlarımızı ise çoğunlukla uygulamalarla, yani somut değişiklikler ve yeni projeler aracılığıyla veriyoruz; böylece halkın katkısını sadece dinlemekle kalmayıp, hayata da geçirerek karşılık vermeye özen gösteriyoruz.

Diğer sohbetler için olduğu gibi bu sohbette de sormak isterim. Antalya’nın bu alanında yaptığınız çalışmaları göz nünde tutarak Antalya Büyükşehir belediyesine ait 3 “En” deseydik neleri paylaşırdınız?

Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin kültür ve sanat alanındaki çalışmaları arasında öne çıkan üç önemli etkinlik bulunuyor. Bunlardan ilki, Türkiye’nin ve dünyanın en köklü film festivallerinden biri olan ve 2024’te 62.’si düzenlenen Altın Portakal Film Festivali. Antalya’nın sanatla bütünleşen kimliğinin en güçlü simgelerinden biri olan bu festival, şehrin uluslararası alandaki prestijini her geçen yıl daha da artırıyor. Bir diğer önemli organizasyon, geçtiğimiz yıl 24. kez gerçekleştirilen Antalya Uluslararası Piyano Festivali. Klasik müzik ve caz alanında dünya çapında tanınan sanatçıları ağırlayan bu festival, Antalya'nın seçkin müzik buluşmalarından biri olarak şehre büyük bir değer katıyor. Son olarak, bu yıl Mayıs ayı sonunda dördüncüsü düzenlenecek olan Uluslararası Antalya Yörük-Türkmen Festivali, kadim Anadolu kültürünün yaşatılması ve gelecek nesillere aktarılması açısından büyük bir anlam taşıyor. Antalya'nın kültürel kimliğini ve tarihsel köklerini güçlü bir şekilde yansıtan bu festival, aynı zamanda toplumsal belleği canlı tutan önemli bir etkinlik olarak öne çıkıyor.

Dördüncü olarak da, yine Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği Antalya Gastronomi Festivalini gururla eklemek isteriz. Bu festivalde, ünlü şefler, gastronomi profesyonelleri, Türkiye’nin önemli yatırımcıları, gurmeler ve çok sayıda yerli-yabancı basın mensubu yer alıyor.

Her yıl düzenlenecek olan Antalya Gastronomi Festivali ile, Türkiye’nin en güzel şehirlerinden biri olan Antalya’da, geleneksel ve modern lezzetlerle dolu bir atmosfer yaratılıyor. Kentimizin mutfak kültürü dünya çapında tanıtılırken, gastronomi turizmine de önemli katkılar sağlanıyor. Bu özel festival için herkesi Antalyamıza davet ediyoruz.

 

Bu dizideki diğer yazılarda olduğu gibi , Antalya Belediyesi'nin de çeşitli iş birlikleri içinde olduğu kardeş şehirleri de hatırlatmakta fayda var. (Bkz. ABB web sitesinde kardeş şehirler listesi)

https://www.antalya.bel.tr/Content/UserFiles/Files/Basvuru_Rehberi%2FKarde%C5%9F%20%C5%9Eehir%20Listesi.pdf

Okan Bey ve İsmail Bey, bu samimi ve fazlasıyla detay bilgi içeren sohbet için çok teşekkürler. Çalışmalarınızı yakından takip eden bir sanat gönüllüsü olarak, gerek şahsım, gerekse Antalya Kent Konseyi KS grubu ile yapacağınız her türlü ortak projeye seve seve katkıda bulunacağımı tekrar belirtmek isterim.

 

Kolaylıklar ve başarılar dilerim.

 

Okan Yavuz Kimdir?

1980 yılında Konya’da doğan Okan Yavuz aslen Karamanlıdır. İlk ve orta öğrenimini Niğde’de tamamlamış, lise öğrenimini ise Karaman Endüstri Meslek Lisesi Elektrik-Elektronik Bölümü’nde tamamlamıştır. Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi İşletme Bölümü’nden mezun olduktan sonra, yüksek lisansını Akdeniz Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Anabilim Dalı’nda yapmıştır. Yüksek lisans tezini “Kent Kültürünün ve Kimliğinin Gelişmesi ve Gelecek Nesillere Aktarılması Noktasında Antalya Örneği” başlığıyla tamamlamıştır. 1996–2002 yılları arasında özel sektörde reklamcılık alanında görev yapan Yavuz, bu süreçte Corel Draw ve Photoshop gibi grafik tasarım programlarıyla tasarım ve uygulama odaklı projelerde yer almıştır. 2002–2009 yılları arasında Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde Hava Trafik Kontrol Operatörü olarak görev yapmıştır. 2009 yılında Antalya Büyükşehir Belediyesi’nde göreve başlayan Okan Yavuz; Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı bünyesinde Satın Alma ve İhale Şefi, İdari ve Mali İşler Müdürü, Kültür Şube Müdürü gibi çeşitli görevlerde bulunmuştur. Ayrıca farklı dönemlerde Gençlik ve Spor Müdürlüğü, Kent Tarihi ve Tanıtım Daire Başkanlığı ile Gençlik ve Spor Daire Başkanlığı görevlerini de yürütmüştür.  2019 yılından bu yana Antalya Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı görevini asaleten sürdürmektedir. Orta düzeyde İngilizce bilen Okan Yavuz, evli ve üç çocuk babasıdır.   "Kültür, bir kentin ruhudur; sanat ise o ruhun dile gelişidir." — Okan Yavuz

 

İsmail Oskay Kimdir?  

 

1977 yılında Uşak’ta doğan İsmail Oskay, ilk ve orta öğrenimini Kökez İlköğretim Okulu’nda tamamlamış, Açık Öğretim Lisesi Sosyal Bilimler Bölümü’nden mezun olmuştur. Lisans eğitimini Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler ve Davranış Bilimleri alanında, ayrıca Uşak Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’nde tamamlamıştır. Uşak Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde “Sivaslı İlçesi Sosyo-ekonomik ve Kültürel Tarihi” alanında tezli yüksek lisansını tamamlamıştır. Çeşitli kamu görevlerinde bulunduktan ve 2019-2021 yılları arasında Antalya Büyükşehir Belediyesi Kent Tarihi ve Tanıtımı Dairesi'ne bağlı Turizm Şube Müdürü olarak görev yaptıktan sonra 2021 yılından itibaren Kent Tarihi ve Tanıtımı Daire Başkanlığı görevini yürütmektedir. Kent tarihi ve kültürel  miras konularında  araştırma, koruma ve tanıtım projeleri geliştirmektedir. Akademik ilgi alanları arasında Osmanlı’dan Cumhuriyet’e yerel tarih çalışmaları, kültürel mirasın korunması ve sözlü tarih yöntemleri yer alır. “Tarih Yurdu” dergisinin editörlüğünü üstlenmiştir.

Evli ve iki çocuk babası olan İsmail Oskay, kültür, sanat, sinema, tarih ve seyahat tutkusuyla projelerini kurgularken şehrin yaşayan hafızasını geleceğe taşımayı amaç edinir. “Tarih, geçmişin bilgisi değil; geleceğe yön verecek bilincin ta kendisidir.” — İsmail Oskay

 

 

Uluslararası Antalya Piyano Festivali

 

Antalya Gastronomi Festivali

 

Antalya Uluslararası Yörük Türkmen Festivali

 

Antalya Uluslararası Yörük Türkmen Festivali

 

IMG_20241101_123213_904

İsmail Baha Sürelsan Sergisi

 

IMG_256

IMG_256

Altın Portakal Festivali

 

IMG_256

Altın Portakal Festival Korteji

 

Bülent Ecevit Kültür Merkezi etkinliklerinden...

 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı.

Yorum Yaz


En fazla 500 karakter. 500 karakter kaldı.