DOÇ. LELYA BAYRAMOĞULLARI - ANTALYA'NIN "SİHİRLİ NEFES"İ İLE SANATI ÜZERİNE SOHBET
Müzik olağanüstü bir güce sahiptir: sınırları aşar, dil ve kültürel bariyerleri ortadan kaldırır ve insanları derin ve beklenmedik şekillerde birbirine bağlar. İster nostaljik bir melodi olsun, ister herkesi dans ettiren ritimler veya ortak duygulara tercüman olan sözler—müzik evrensel bir dil yaratır.
Büyük konserleri düşünelim, binlerce insanın nereden geldiği fark etmeksizin aynı şarkıyı hep birlikte söylemesi gibi. Ya da nesiller boyunca yankılanan, hikayeler, hayaller ve mücadeleler taşıyan şarkıları. Basit bir nota kombinasyonu bile dünya çapında kalpleri ve zihinleri birbirine bağlayan görünmez bir ipliğe dönüşebilir...ve bir müzik enstrümanı çalabiliyor olmak ise büyük ayrıcalık...
Ayrıcalık sadece enstrümanı çalmakla da sınırlı değil. Kimi müzik sanatçısı bir enstrümanı çalmaz, onunla konuşur… ADSO Flüt Sanatçısı, Doç. Lelya Bayramoğulları da flütüyle konuşan, bir sanatçı. Ulusal/uluslararası sahnelerde ayakta alkışlanan bu zarif yorumcu, köklerini unutmadan ilerlemenin mümkün olduğunu her defasında hatırlatıyor
Lelya Bayramoğulları, İzmir’de başladığı flüt eğitimini Almanya ve Türkiye’de ileri düzey çalışmalarla derinleştirmiş; Antalya’da hem eğitimci hem de orkestra sanatçısı olarak güçlü bir kariyer kurmuştur. Uluslararası sahnelerde solo resitallerden yarışma jüri üyeliğine, markalaşmadan sosyal sorumluluk projelerine kadar uzanan bir portföyle öne çıkmakta.
1) Lelya Hanım, müzik evrensel bir dil ve bence müzikle uğraşmak bir ayrıcalık; sanatın evrenselliği hakkında ve Müziğin insanları birleştirme gücü hakkında düşünceleriniz neler?
Sanat toplumları, geliştiren, güçlendiren bir olgudur. Günümüzde ülkelerin, şehirlerin gelişmişlik düzeylerini ölçen ayırt eden son derece önemli bir olgudur. Artık bir kentin gelişmişliği sanat hayatında ne kadar var olduğu ve ne kadar başarılı olduğu ile ölçütlendiriliyor. Sanatta yeterli seviyede ve yetkinlikte değilseniz geri kalmışlıktan kurtulamazsınız.
Sanat; hayatımızı güzelleştiren, rengarenk pencereler, ufuklar açan, insanları yaratıcılığa, düşündürmeye iten bir yaşam biçimidir. Her toplumun da kendine özgü bir sanat anlayışı vardır. Sanat Her ülkenin kendi topraklarından doğan, uygarlıklarının izlerini evrensel bir dilde taşımaya, aktarmaya yarayan bir unsurdur. İnsanları ruhen besler. Müziğin ise hem iyileştirici hem de birleştirici gücü vardır. Hatta müziğin bu kalıtsal özellikleri günümüzde pekçok bilimsel araştırmalara konu olmuş ve kanıtlanmıştır. Bizlerin de kısa süre önce yaşadığımız "pandemi" esnasında kapanma günlerinde hatırlarsanız balkonlardan, camlardan bile beraber şarkılar söyleyerek insanlar birbirini iyileştirmeye ve motive etmeye çalışmışlardı...Müzik; bence en estetik ve en hızlı iletişim araçlarından biridir. Harika gönül köprüleri inşa eder.
Ben de müziğin en çok bu yönünü kullanmayı seviyorum ve Antalya’nın sesi, nefesi olarak gururla elimden geldiğince katkı sağlamaya çalışarak ve Atamızın söylediği ve benim de şahsen yüzde yüz hak verdiğim gibi “Dünyanın en güzel Şehri Antalya’mızı tüm dünyada nefesimle, ülkemizin müziğini ve kültürünü tanıtmaya gücüm yettiğince çalışıyorum...

2)Türkiye’de aldığınız eğitim sonrasında Folkwang Müzik Akademisi’nde eğitim almak sanatınıza nasıl katkı sağladı? Almanya’daki müzik eğitimi ile Türkiye’deki eğitim arasında nasıl farklar gözlemlediniz?
Almanya; beni ben yapan ve bana inanılmaz katkıları olan bir ülkedir. Benim her anlamda gelişmemi sağlamıştır.Aynı zamanda klasik müziğin beşiğidir. En büyük bestecilerin, yapıtların, eserlerin çıktığı bir ülkedir. Klasik müzik eğitiminde de dünyanın en önde gelen ülkelerinden biridir. Müziğin tüm kurallarını, en son gelişen tekniklerini, stillerini, disiplinini, geniş bir repertuarı, ve işimde profesyonelliği bana Almanya kazandırmış, sağlamıştır . Ve dünyanın en önde gelen müzisyenlerini şahsen tanıma, onlardan eğitim alabilme ve beraber çalışabilme imkanlarını sunmuştur.
Almanya’da müziğin gelenek ve görenekleri vardır.Tarihsel bir geçmişe dayanır.
Bizde ise müzik devrimi çok sesliliğe geçiş; Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından gerçekleştirilmiştir. Bir anlamda bizde çok yenidir. Halen gelişmekte ve sistemsel arayışlar müziğin her alanında sürmektedir. Günümüzde artık teknoloji ve iletişim çağının gelişmesiyle birlikte bilgiye,belgeye, gerekli donelere, ses kayıtlarına, farklı öğretim tekniklerine artık online çok daha kolay ve hızlı bir şekilde ulaşılabilir olmuştur.Bu avantajların kolaylıkların eğitim sistemimizede oldukça faydaları olmuştur. Ve artık dünyada adı sayılır, tanınan müzisyenlere ve sanatçılara da hatırı sayılır sayıda sahibiz.
3) Kültürel farklılıklar müziğinizi nasıl etkiliyor?
Kültürel farklılıklar müziğimizi renklendiriyor, zenginleştiriyor ve geliştiriyor. Ve müziğin birleştirici gücü ile adeta bir puzzle gibi bütün kültürel renkler hepsi birbirini tamamlıyor ve şekillendiriyor .
4) Bir eseri yorumlarken hangi unsurlara öncelik veriyorsunuz? Teknik mükemmeliyet mi, yoksa duygusal derinlik mi sizin için daha önemli?
Müzik yapmak tabii ki bir duygu işidir. Müzik duyguları, ruhu beslemeye yardımcı olur.Ben de bir duygu insanıyım müzikal derinlik her zaman önceliğimdir ama aslında bu iki öge birbirine bağlıdır ve birbirlerine hizmet ederler. Kaliteli bir müzik yapmak için teknik yetkinlik ve donanım da şarttır. Duygusuzca sadece teknik pasajları belli bir kalitede hızda çalmak da izleyiciyi etkileyebilir elbette ama kalbinizi, ruhunuzu kattığınız müziğin tadını, lezzetini, sizi büyülemesini izleyiciye iyi bir tekniklikle aktarabiliyorsanız eğer o zaman gerçekten başarılı bir müzisyen ve sanatçı olabilirsiniz .
5) Bir söyleşide rastladım; *Ece Karsal** ile birlikte Marmara Flüt Orkestrası’nda sahne almışsınız. *Eugene Magalif’in *Reflections* adlı eserinin Türkiye prömiyerini gerçekleştirmişsiniz. Jean-Pierre Rampal, Aurèle Nicolet, Robert Wendorf, Michael Epstein, Martin Koffler, András Adorján ve Lora Oşavkova gibi dünyaca ünlü flütistlerle ustalık sınıflarında çalışma fırsatı bulmuşsunuz. *Antalya Devlet Senfoni Orkestrası ile uzun yıllardır konserler veriyorsunuz *Trio Patara ve Attaleia Trio** ile çeşitli müzikal projelerde yer almışsınız. Bu ortak çalışmaların her birinde mutlaka sizin ya da diğer sanatçıların öne çıktığı durumlar olmuştur. Başarılarınızdan anlaşılıyor ki; şu çok bahsedilen “ünlenmiş sanatçı egoizmi"ni aşmış bir "ünlü" sanatçısınız Bu çk değerli deneyimlerinizle, genç flütistlere en önemli öneriniz ne olur?
Nazik sözleriniz için çok teşekkür ediyorum. Ama ego biraz da olsa gereklidir. Bence sadece kötü hırs ve kibire kapılmamanız gerekiyor. Sahnede dik ve emin bir duruşunuz olmalı bu da içinde bir nebze de olsa egoyu barındıracaktır.
Genç müzisyenlere tavsiyem; çok sabırlı, son derece disiplinli ve özverili olmaları, çok çalışmaları ve asla vazgeçmemeleri olurdu...
Sevgili rahmetli hocam Prof.C.Koparal’ın dediği gibi bu işte; “Nefesi uzun olan kazanır…”
6) Ödüller, uluslararası yarışmalarda jüri üyelikleri özverili çalışmaların sonucu...Sizin yetiştirdiğiniz ve sizin ulaştığınız bu başarılara uzanacağına inandığınız, gelecek vaadeden flüt sanatçıları varsa isimlerini paylaşabilir misiniz?
Günümüzde gerek hocalığım esnasında, gerekse yaptığım ustalık sınıflarında , ve yaptığım jüri üyeliklerinde gerçekten çok başarılı ve gelecek vaadeden sanatçı adaylarımız var ve bu beni çok mutlu ediyor...Atamızın söylediği gibi ümidimiz gençliktedir...Dilerim hepsinin yolları açık olsun…Şimdilik eksik vermemek için, isim vermemeyi tercih ediyorum. (Kimseyi unutarak kırmak istemem).
7) Gelecekte sanatsal vizyonunuzu nasıl geliştirmeyi planlıyorsunuz? Yeni projeleriniz veya hedefleriniz var mı?
Gelecek için planlarım ve projelerim sahneden vazgeçmeden gençlere daha çok faydalı olabilmeyi istiyorum. Benim deneyimlerimden, avantajlarımdan, donanımımdan daha çok faydalansınlar isterim. Topluma daha faydalı olabilmek adına eğitimciliğe, akademisyenliğe daha çok öncelik ve ağırlık verebilirim. Yaşadığım topraklara, cumhuriyetimize olan borcumu sanatçı hassasiyeti, duyarlılığı ve öncülüğü ile katkı verebilmeyi gönülden diliyorum.
Umarım canım ülkem ve güzel şehrim Antalya benden daha çok faydalanır...
8) Bu son temenninizden hareketle; uluslararasında Antalya ve Türkiye'yi temsil eden, alanında önemli uluslararası isim yapmış bir sanatçı olarak, sizin gözlemleriniz nasıl, ülkemizde bu başarıya ulaşma yolunda artı/eksi nelerden bahsedebilirsiniz?
Tabii Cumhuriyetin bize sunduğu "Sanat ,Müzik", çağdaş medeniyetin sunduğu bu en güzel kavramlara sonuna kadar sahip çıkmalıyız ve geliştirmeliyiz elbette...O da örgütlü bir toplumla desteklenerek, birleşerek üstesinden gelmemiz gereken konular…
9) Beste yapıyor musunuz?
Ben sadece yorumcuyum, beste maalesef yapmıyorum.
10) Ama size beste yapılmış? Bundan biraz bahsedebilir misiniz? Kimler taraından hangi besteler size ithaf edildi?
Teşekkür ederim. Evet ben davet edildiğim tüm coğrafyalara kendi müziğimizi de götürmeyi çok seviyorum.Bu vesile ile bestecilerimizle de işbirliklerim çalışmalarım olmuştur.Yenilikleri ve premierleri de yapmayı çok seviyor ve keyif alıyorum.İlk olarak Japonya’ya gidişimde Japonya’da Türk yılı idi ben de rutin repertuarım dışında yeni bir eserde seslendirmek istedim.İlk eser böyle geldi Prof. Dr. Özge Gülbey “Zamanla Yolculuk “ solo flüt eseri ve besteci benim o yıl Sankyo Firması'nın artisti seçilmemden duyduğu kıvanç ile bana ithaf etti...Daha sonra bir kaç eserini yine bana ithaf etti. Onun dışında Sevgili Sait Karabulut yılın sanatçısı seçildiğimde “Koşu “adlı eserini ithaf etti. Sevgili Akça Bilgin "Greetings to Bosnia", Brezilyalı besteci Aurea Regina ”Amazonia Dreams”, Özbek besteci Prof. Mustafo Bafoyev “Flüt Konçertosu”, Yunan besteci Vassilis Papadopoulos “Six Pieces for Lelya”, Amerikalı besteci “For Lelya” ilk aklıma gelenler…
11) Çok yeni; KONYSIAD'dan Yılın Sanatçısı ödülünü aldınız...Almış olduğunuz diğer ödülleri de paylaşır mısınız?
Hatırladıklarımdan Almanya “Köhler-Ostbahr” 1. lik.Nijerya “Devlet Şükran Ödülü”, Ansiad “Yılın Sanatçısı", Uluslararası Şehirler derneği “Yılın Sanatçısı”, Cumhuriyetçi Kadınlar Derneği ”Yılın Sanatçısı”, Altın başarı ödülleri” Yılın Sanatçısı, Antalya Düşünce Platformu “En İyi Kadın Sanatçı”, Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği” Yöresine Değer Katan Kadın “, İbrahim Şencan Gerontoloji ödülleri, En iyi Sanatçı ödülü aldığım ödüllerden bazıları...


Teşekkürlerimi ve Saygılarımı sunuyorum.
Lelya Hanım, bu değerli sohbet için ben çok teşekkür ederim. Antalya'nın, Türkiye'nin önemli bir müzik sanatçısı ile bu gönüllü sohbet yazımda buluşmak benim için büyük gurur...Umarım ve dileyelim, sizin gibi değerli sanatçıların ayrıcalığından tüm Antalya ve Türk halkı farkında olsun, bir sanatçının uluslararası başarısından her Türk vatandaşı ve kurumu aynı heyecanı ve gururu duysun. Ülkemiz; sanatçısına daima sahip çıksın...Kısacası; Atatürk'ümüzün sanata verdiği değerin önemini, aslında dengeli ve derinlikli bir toplum için, her Türk vatandaşı hissetsin.
Çalışmalarınızda başarılarınızın devamını diliyorum.
LELYA BAYRAMOĞULLARI TV PROGRAMLARI/SÖYLEŞİLERDEN/SAHNE PERFORMANSLARINDAN...
https://youtube.com/playlist?list=PLOP8MwvFE7nMPdCsy0bFkpXReuNTBaPLa&si=__dLVf1S4xeZu7KC
https://youtu.be/tXq7gMbXU70?si=Xq8QL5OsWUPg6k60
https://youtu.be/Q_Sye-d02c0?si=nPUeJWUL39uO3Akx
https://youtu.be/ujwfmetbod0?si=pd7l41aTkldbUUIz
https://youtu.be/WaSOpFMqLwM?si=GVL1F-Iz3pFTgeLK
LELYA BAYRAMOĞULLARI İLETİŞİM:
Instagram : https://www.instagram.com/lelyabayramogullari?utm_source=ig_web_button_share_sheet&igsh=ZDNlZDc0MzIxNw==
Facebook: https://www.facebook.com/lelyabayramogullar/
LELYA BAYRAMOĞULLARI'NDAN...








